Safiyye
binti Huyey, Hayber’de, soyluluğu, güzelliği, iyi ahlâk ve namusluluğu
ile herkesçe beğenilirdi. Hayber’de ilk önce meşhur
bir şair ve kumandan olan yahûdi Sellam bin Mişkem ile nişanlandı.
Bundan ayrılarak, Hayber’in en meşhur kalesi olan
Şemmus kalesinin, çok zengin kumandanı Kenane bin Hakik ile
evlendi.
Gözü
morardı
Hz.
Safiyye, Kenane ile
evliyken, rüyasında; Ay’ın, onun odasına düştüğünü görmüştü. Bu rüyasını
kocasına anlatınca; Kenane, “Sen ancak Hicaz’ın meliki
Muhammed’i istiyorsun” deyip, yüzüne bir tokat attı. Gözü morardı. Peygamber
efendimiz, Hayber’i 629 senesinde fethetti. Safiyye’nin babası ve kocası öldürülüp, kendisi de esir
edildi.
Esirler
paylaşılınca, Safiyye de âlemlere rahmet olarak
yaratılan Peygamber efendimizin hissesine düştü. Peygamber efendimiz, Safiyye’yi azat etti. Bunun üzerine Safiyye, seve seve iman edince,
Resulullahın nikâhıyla şereflendi. Bütün müslümanların annesi oldu.
Sehba
mevkiinde düğünü yapılıp, kavun ve hurma velime [Düğün yemeği] olarak verildi.
Gözünün morarmasına, Resulullah efendimiz, "Nedir bu iz?" diye buyurunca, şöyle
arz etti:
-
Bir gece rüyamda sanki Ay gökten inip, koynuma girmiş görmüştüm. Kocam Kenane’ye anlattım. “Sen şu üzerimize gelen Arap melikinin
hanımı olmaya göz dikmişsin” diyerek yüzüme bir tokat vurdu. O tokatın izidir.
Hz.
Safiyye İslâmiyetle
şereflenince, çok samimi bir müslüman oldu. Vaktini
ibadet ve zikir ile geçirdi. Zinet eşyası fazla
olduğundan, bunu Peygamber efendimizin hanımları arasında paylaştırdı. Çok
yardımsever olup, daima fedakârlıklarda bulunurdu.
Peygamberimize
karşı çok büyük muhabbeti vardı. Peygamber efendimizin hastalığında dedi ki:
-
Ey Allahın Resulü! Keşke sizin bütün ağrılarınızı,
acılarınızı ben çekseydim.
Hz.
Safiyye akıllı, halim, selim ve ağırbaşlı bir hanımdı.
Hakkında şu hadise anlatılır:
Metanetini
bozmadı
Müslümanlar
Hayber’i fethettiklerinde, Safiyye, akrabaları ve ahalisi esir edilmişti.
Peygamberimizin yanına getirilirken, yahûdilerin
cesetlerinin bulunduğu yerden geçmek zorunda kalındı.
Hz. Safiyye’nin yanında bulunan kadın bağırıp,
çağırarak, başına toprak attı. Fakat, o metanetini bozmadı. Hatta, geçerken
kocasının cesedini de gördü. Fakat, istifini bile bozmadı.
Hz.
Safiyye çok cömertti. Eline geçenleri dağıtırdı.
Vefatında bir evi kalmıştı. Emlakının üçte birini
yeğenine, kalanı da fakirlere sadaka olarak verilmesini vasiyet
etti.
Hz.
Safiyye, Hz. Harun’un neslindendir. Annesi Berre binti Semvan idi. Baba tarafından Benî Nudayr ve anne tarafından da yahûdilerin Benî Kureyza
aşiretinin ileri gelenlerindendi. Babası Huyey bin
Ahtab, Arabistan’daki bütün yahûdilerin başı sayılırdı. Annesi Berre’nin babası Semvan
Arabistan’da şecaat ve cesareti ile şöhretliydi.
Hz.
Safiyye’nin Hayber’de 611
senesinde doğduğu tahmin edilmektedir. Medine’de 671 senesinde, altmış yaşında
vefat etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder